30 Ocak 2013 Çarşamba

Koh Rong-Ada hayatımız... Part1

Bu seferki tembelliğim 40 günü bulmadı... 'Tembellik değil, iş yoğunluğu' deyip, kendimi aklamaya çalışacağım... ama hayır bunu yapmayacak, tembellik yaptığımı kabul edeceğim... Ve bunu bugün yayımlayacağım yazı ile telafi etmeye çalışacağım kendi çapımda....Bir nevi kendime bir 'özür'...

Koh Rong adasında yaşamaya başlamamızın üzerinden 3 ay geçti.... Kamboçya için aldığımız 2. 1 aylık vizemizin sonuna yaklaşıyoruz. 9 Şubat'a kadar tekrar ülkeye giriş çıkış yapmamız gerekiyor. Yine Tayland üzerinden giriş-çıkış yapmayı planlıyoruz ülkeye, ama bu sefer kuzeye doğru gideceğiz, vize işlemlerinin daha sorunsuz olduğu bir sınır kapısı deneyeceğiz...

Tayland'ın güneyini az da olsa keşfettikten sonra, yönümüzü kuzeye, Tayland'ın üniversiteleriyle ün yapmış şehrine, Chiang Mai'ye çevirdik.... Yine uzun, ama upuzun bir yolculuk ve bol macera bizi bekliyor.... Umarım bu sefer adaya dönerken, 3 ya da 6 aylık vize almayı başarabiliriz... 

Vize durumu bilgilerinden sonra asıl yazı konusuna geçelim...

Bugün, artık ülkemizden uzak, hem de bu kadar uzak bir ülkenin, küçücük bir adasında yaşamaya başlamamızın üzerinden 3 ay geçti... Henüz bulunduğumuz adayı, insanlarını keşfetmemiz bitmediyse de, bu süre, bloğuma Koh Rong'u yazmam içi yeterli bir süre....

Koh Rong adası Kamboçya'nın Sihanouk ville şehrinin etrafındaki 15 adadan sadece biri.... Koh Russey, Koh Preus, Koh Tas, Koh Rong Samloem, Koh Kon bu adalardan bir kaçı ( bu arada 'Koh', ada anlamına geliyor).


Bizim yaşadığımız Koh Rong adasının, ana karaya olan uzaklığı 2 saat...Taşımacılık teknelerle yapılıyor....Her sabah saat 10'da ve öğleden sonra 16:00'da, gezginlerin, turistlerin adaya ulaşımı sağlanıyor. 

Adanın büyüklüğü 78 km2... Ada üzerinde Koh Tuich, Dam Dkeuw, Prek Svay ve Sok San isimli balıkçı köyleri bulunuyor... Bu köylerde yerel halk yaşıyor, ve balıkçılıkla hayatlarını devam ettiriyorlar... Biz henüz maalesef yerel bir balıkçı köyüne gidemedik.. Adada yol olmadığı için ancak ormanın içinden  trekking yapılarak gidilebiliniyor balıkçı köylerine.


Daha önce bir kaç bayan arkadaş, böe bir maceraya başlasak da, maalesef  'yemediğinden' başaralı olamadık ve bu çok merak ettiğimiz köyleri henüz keşfedemedik....

                                     
Hatırlarsanız adadaki ilk iş maceramız Coco Bungalows'da başlamıştı....








Coco'da, bu şirin yerinin yapımı sırasında, biz de çalışarak , az da olsa çorbaya tuzumuzu attık... Boya, dekorasyon işlerinde, ben... Vernik, temizlik işlerinde Aydın bayaaa ter döktük aslında... Adadaki ilk odamızda sarı-kırmızının yanyana geldiği pencereli oda...Bizden sonra bu oda da Barış ve Yeşim kaldı, ve bu muhteşem güzel çiçek süslemelerini de tüm bahçeye onlar yaptı.......
Fethiye'de yaşayan, müzisyen arkadaşlarımız, Yeşim ve Barış, hem müzikleriyle, hem de dostluklarıyla bize çok güzel geldiler.... Yeşim'in muhteşem bir sesi var.... ( bu arada müzisyen Rio ve Samaya'dan bahsetmiştim daha önceki yazımda.... 

İşte Barış ve Yeşim , Rio'ların bize bahsettikleri, ve 'Bir gün ada da tanışacaksınız' dedikleri müzisyen çift. 

Birbirlerini Fethiye'den tanıyorlar, Türkiye'de bir çok kez birlikte aynı sahneyi paylaşmışlar... Müziğin biraraya getirdiği bu güzel insanların videolarını; www.groupshadow.net. İnanın bana onları aynı sahnede dinlemelisiniz... . 
Bir kaç gün önce onları, büyüleyici Angkor Wat tapınaklarının olduğu şehire Siem Reap'e uğurladık, 'tekrar yollarda görüşmek üzere' diyerek....

Barış ve Yeşim ile birlikte harika 1 ay geçirdiğimizi söyleyebilirim.... Bunlardan en unutulmaz olanı da katıldığımız ada düğünüydü... Koh Rong Dive Center'da çalışan Dov ve dalış ekibinin mutfağında çalışan Pa'nın düğününe birlikte katılarak, sanırım hayatımızda en eğlendiğimiz düğünlerden birine iştirak etmiş olduk.

En çok çocukken dayımın düğünün de , bir de kendi düğünümde eğlenmiştim (pek hatırlamasam da :) ) .... İşte bu çılgın düğünde 3. oldu.... Bu düğün yaşadığımız adadaki yerel halkın eğlencesini, adet ve örfünü, gelinini damadını görmek, gözlemlemek için öyle güzel ve anlamlı oldu ki...




3 Ocak 2013 Perşembe

NELER OLDU NELER????
En son bloğumuzu güncellediğimizden bu yana yine 40 günü geçmiş.... Bu 40 gün de hayatımız da yine o kadar çok şey değişti ki... Maceralarımız ve sürprizler tam gaz devam ediyor... Yolumuz gerçekten bambaşka bir yöne kaydı... Peki keyifli miyiz??? Hem de çoook... 

Kamboçya'nın Koh Rong adasında ki yerleşik yaşamımıza devam ediyoruz... Hatırlarsanız 1 aylık Kamboçya vizelerimizi, 50 Dolar karşılığında 1 ay daha uzatmıştık. Para karşılığında, turist vizesini, uzatma hakkı tek seferlik olduğu için, bu süre zarfında (yani 40 günlük zaman diliminde) Tayland-Bangkok'a 4 günlük vize yenileme maceramız oldu... Açıkçası Taylanda ki kötü değişimden ve Bangkok'un pahalılığından adeta kaçarcasına geri döndük adamıza... Bangkok da ki müzik ziyafetlerimiz ve Kızıldereli Papa ile tanışmamız en büyük kazancıydı bu yolculuğun diyebilirim... Koh Rong'dan, Bangkok'a Kamboçya- Koh Kong üzerinden gelip gittik, en berbat yolculuk en zorlu, en kandırmacalı sınır geçişiydi diyebilirim. 

Adamız Koh Rong'a geri döndüğümüzde gerçekten mutluyduk.... Adaya döndükten günler sonra çoook çok ani bir kararla adadan ayrılmaya, Kamboçya'nın diğer şehirlerini gezmeye karar verdik..... veee adaya elveda dedik.... Kendisinin müsadesi olursa, ilerleyen zamanlarda bloğumuzda ondan ve hayatımda duyduğum en ilginç hikayeden bahsetmek isterim, ama önce müsadesi lazım.... İşte bu güzel insan... yine tüm planlarımızı değiştirtti bize... Bize sunduğu teklif 'Hayaldi gerçek oldu dedirtecek cinstendi'.... Ada da ki güzel günlerimiz yeni açılan bir başka işletmede  devam ediyor.... Terminator ailesi muhteşem Bamboo Bungalowların işletmeciliğini yapmaya başladı.... TERMINATOR AĞAOĞLU 'HAYALDİ GERÇEK OLDU' diyor....