5 Ekim 2012 Cuma

Siddhārtha Gautama-Buda'nın Yaşamı 
"Sekiz Katlı Asil Yol" 

Gautama Buda, M.Ö. 563-483 arasında Hindistan'da yaşadığı tahmin edilen ruhani öğretmen ve Budizm'in kurucusudur.

Doğduğunda adı Siddhārtha Gautama'dır.Siddharta, Hindistan'ın kuzeydoğusunda, Nepal sınırının yakınlarında bulunan Kapilavastu şehrinde hüküm süren Kral Suddhodana ile kraliçe Maya'nın oğluydu. Gautama klanı ve Sakya kabilesinden olan Siddharta'nın M.Ö. 563 yılında Nepal yakınlarındaki Lumbini'de doğduğu söylenir. 

On altı yaşındayken kuzeniyle evlenir. Sarayda maddi olarak hiçbir eksiği olmamasına rağmen derin bir doyumsuzluk içindedir. İnsanlarının çoğu yoksul ve sürekli bir şeylere ihtiyaç duyuyorlardı.. Zenginler bile sık sık bunalıma ve mutsuzluğa kapılıyorlardı.

"Hayat, acılar ve ölümlerle biranda silinen geçici zevklerin ötesinde bir şey olmalı" diye düşündü. 29 yaşındayken, ilk oğlunun doğumundan sonra, bu hayatı bırakması ve gerçeği araması gerektiğine karar verdi. Saraydan, arkasında her şeyini bırakarak ayrıldı ve bir gezgin oldu.


BUDİZM DİN DEĞİLDİR

Zamanın kutsal kişileriyle geçirdiği bir süre sonunda bu kişilerin hayat hakkındaki önerilerini doyurucu bulmadı. Dünya zevklerinden tamamen el çekmenin, yani çileciliğin gerçek bilgeliğe giden yol olduğuna inanılıyordu.  Bu nedenle birkaç yıl oruç tutarak ve nefsine eziyet ederek yaşasa da bir süre sonra bedenine işkence etmenin sadece beynini bulandırdığını, kendini gerçek yoldan saptırdığını düşünerek dünya zevklerinden el etek çekme fikrinden vazgeçti. Yıllar boyunca (bazı kaynaklarda 9 yıl olduğu söylenir) sadece derin düşüncelere dalarak ve değişik meditasyon teknikleri geliştirerek yaşamını sürdürdü. 

Bir gece, Bodhi ağacının altında otururken ilham geldi. Bütün geceyi düşünerek geçirdi, sabaha artık Buda yani"aydınlanmış olan" olduğuna inandı. Bu sırada otuzbeşindeydi. Hayatının geri kalanında, Hindistan'ın kuzeyini, Ganj kıyılarının kutsal kenti Benares ve dolaylarını yeni felsefesini anlatarak gezdi. Buda'nın yaşam duruşu, etrafında müritlerin oluşmasına neden olmuş.

Buda, Dharma bilgisini ve öğretilerini hiçbir zaman yazılı olarak ifade etmediği halde kendisinden sonra gelenler bu felsefeyi dini bir sisteme dönüştürmüştür.Temel ilkeleri felsefeye ve ahlak prensiplerine dayanan Budizm, bir din değildir ve tanrı kavramı yoktur.


ORTA YOL ÖĞRETİSİ

Budistler, Nirvana olarak bilinen “aydınlanma” nın tüm insanların nihaî amacı olduğuna inanır. 

Buda, aydınlanmaya ulaşmak için maddi dünyayı terk etmeyi düşünüyordu. Fakat başka dinlerin tersine dünya nimetlerinden mahrum kalmanın insanı ilerletmediğini gördü. Böylece, her şeyin aşırılığa kaçmadan yapılmasını öneren ‘orta yol’ öğretisini oluşturdu. 


SEKİZ KATLI ASİL YOL 

Buda'nın temel öğretisini, Budistler Dört Asil Hakikat olarak adlandırır: İnsan hayatı aslında acılardan ibarettir; bu acıların sebebi bencil ve doymak bilmez isteklerdir; insanın bencilliği ve istekleri sona erdirilebilir; sonuçta bütün bu doymak bilmez arzu ve iştah ortadan kaldırıldığında, ulaşılan durum nirvana olarak adlandırılır.  Nirvana’ya ulaşmak ve yeniden doğuştan kurtulmak mümkün olmaktadır. Kişiyi yeniden doğmaya sürükleyen yine kendi karmasıdır. Buda’ya göre karma, sadece kör bir kader değil sebep ve sonuç yasasının doğal bir sonucudur.
Bencillik ve isteklerden kaçışın yöntemi, "Sekiz Katlı Asil Yol" diye adlandırılır:

doğru görüş,
doğru niyet,
doğru konuşma,
doğru hareket,
doğru geçim kaynağı,
doğru çaba,
doğru düşünme
doğru meditasyon

Budizm ahlakı, doğruluğu, akıl ve kötülüklerden uzak kalmayı yeğler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder